Saç Bir Organ Mıdır?

Ben sıkça videolarımızda saça organ olarak hitap ederim ve bazı takipçilerim şaşırır, bu nereden çıktı diye. Bugün de dedim ki, vakit bulmuşken, bu konuyu da kaleme alayım, size saçımızın tam olarak nasıl bir varlık olduğunu anlatayım ve saçlarımızı korumak için aslında basit ama önemli püf noktaları konuşursak, kim bilir, belki birçoğunuz oluşabilecek saç dökülmesini önleyebilir veya durdurabilir bu yazımın sayesinde.

Soralım google amcamıza soruyu: Saç bir organ mıdır?

Ve işte böyle bir cevap geldi, olduğu gibi kopyala yapıştır yapıyorum: Aslında organlar dokuların birleşmesiyle oluşur. Her bir saç teli ise aslında ölü bir dokudur. Yani saç tanımsal olarak organ olabilir ama gerçekten tuhaf bir organdır. Vücudun dışında organ olmaz falan da demeyiniz çünkü kulaklarımız, burnumuz, derimiz falan komple organdır ve hepsi vücudun dışındadır.

Ben ise, şöyle bir ekleme yapmak istiyorum. Saç vücudumuz tarafından %100 organ olarak kabul edilmeyen TEK bir organ. Kolay kolay vücut böbreklerimizi atmaz, değil mi? Ya da kolay kolay kalbimizi durdurmaz…. Ya da ne bileyim, derimizi reddetmez. Ama saçlarımız – ne yazıkki vücutta ters giden bir şeyler olunca bizi terk etmeye başlayan ilk organımız oluyor.

Bu yüzdendir ki saçlarımıza yalnızca dışarıdan (şampuan, krem, serum vb uygulamalar) değil, içeriden, kan yolu ile doğru besleyebilmek önemli.

Farz edelim ki saçlarımız bize bir boru ile bağlı, yemek borusu gibi. Ve bu borudan her türlü gıda, vitamin, mineral vs besinler geliyor. Saçlarımız enerji olmadan uzayamaz, enerji de doğru tedarik olmadan da oluşamaz.

Bu yüzden sağlıklı beslenme, sağlıklı yaşam biçimi, spor, hareket, doğru vitamin, mineral takvimleri ve uyku! Bunlar elzem detaylardır.

Bir de ANTI-SAÇ olarak adlandırabileceğim düşmanlarımızı sayalım – sigara, alkol, narkotik, yanlış besleme, kötü hayat tarzı, hareketsiz yaşam ve STRES bunlar aynı borudan (ve tabiki farazi bir örnekleme yapıyorum) eksi bakiye verdirmek üzere giriş yapıyor. Balans hesabını da yapacak olursa artılarımız ne kadar çoksa ve eksilerimiz ne kadar az ise, saçlarımızın ömrünü, sağlık durumunu, gürlüğünü, uzama kalitesini ve performansını o denli iyi yönde etkilemiş olur. Ama örnek olarak günde 2 paket sigara içen bir birey, fast food beslenip, spor yapmıyor ve kaliteli uyku uyuyamıyorsa – bu eksi bakiyesi daha da artar demek ve saçlar dökülmeye mahkum demek olacak.

Çoğumuzun bildiği ve onu ayrıca buraya yazmak istedim bu da GENETIK faktördür – bu faktör var olsa da olmazsa da, saçlarınız illa dökülecek diye bir kaderiniz söz konusu değildir. Yukarıda bahsettiğime ek unsurlara ne kadar önem gösterilirse bu genetik gerçeği daha az etkilenmiş olabilir.

Ve unutmayın ki, her kişinin parmak izleri nasıl farklı ise saç hikayelerimiz de farklıdır. Birine iyi gelen başkasına gelmez.